Bu hastaların değerlendirilmesinde fizik muayene, steroid kullanımının uzun vadeli etkilerinin belirtilerini aramalıdır. Kişinin boyu, kilosu, vücut kitle indeksi, cilt bulguları (saç dökülmesi, kıllanma, akne gibi), meme muayenesi (süt verme ve jinekomasti ile ilgili), genitoüriner sistem muayenesi, sistemik kalp bulguları ve duygudurum değerlendirmesi yapılmalıdır. gerçekleştirilen Hasta sorgulanırken yargılayıcı sorulardan kaçınılmalıdır. Yumurtalık karsinomu, polikistik over sendromu, adrenal neoplazi, Cushing sendromu, hepatit ayırıcı tanıda düşünülmelidir.
Bu hastaların laboratuvar değerleri incelendiğinde testosteron/epitestosteron oranı >4’tür, LH ve FSH baskılanır ve IGF-1’de artış gözlenir. Steroidlerin neden olduğu yan etkiler sonucunda kan trombosit proliferasyonu ve eritropoez, kan şekerinde ve karaciğer enzimlerinde yükselme, LDL kolesterolde artış, HDL’de azalma ve kan sayımında yüksek prolaktin saptanabilir. Bu hastalar kardiyak açıdan da değerlendirilmeli, EKG ve EKO yapılmalıdır. İskemik kalp hastalığı bulguları ve kardiyomegali gösterilebilir.
Kötüye Kullanım Yönetimi
Bu hastalarda tedavinin amacı, anabolik steroid kullanımının altında yatan nedeni ortadan kaldırmak olmalıdır. Kas dismorfizmi gibi beden algısı bozuklukları durumunda, psikiyatrik bir değerlendirme gereklidir. Altta yatan hipogonadizm gibi endokrin bozukluklar tedavi edilmelidir. Bağımlılık gelişen hastalarda depresyon antidepresanlarla tedavi edilmeli, hasta bu durumun geçici olduğu konusunda cesaretlendirilmeli ve egzersize devam etmesi için cesaretlendirilmelidir.
Anabolik steroidlerin uzun dönem yan etkileri bu kişilere ayrıntılı olarak anlatılmalı ve kas kütlesini artırmak için görece güvenli alternatifler, diyet ve egzersiz önerileri sunulmalıdır. Her şeye rağmen kullanmaya devam eden kişilerin yılda en az bir kez kontrole gitmesi önerilir.
